Hakkımda

16 Şubat 2012 Perşembe

"Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince..."

Ben ona sıkıntılı güz günlerinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim
Kırmak istememiştim duygu filizlerini
Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu
Rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine
İncinmesin diye tek
Acıyı bile ters yüz eden
İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde


Ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda
Sıcacık bir sığınak olayım istemiştim
İnsanlar içinde üşüdükçe
Güvenle gelebileceği


Kuşların kanatları neden vardır?
Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince?
Bulutlar gökyüzünün yükü müdür, süsü müdür?
Tutsağı mıdır rüzgarın, sevgilisi midir?
Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince
Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim


Ben ona sabah olamasam da
Dingin bir ikindi olayım istemişimdir
Herşeyin usul usul durulduğu saatlerde gelsin
Yüzünde uçuk bir gülümsemeyle
Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına
Serip üzerine yapraklarımın ağırlıksız yorganını
Dinlendireyim istemiştim
Üşütmek istememiştim.

Ben ona ne istemişsem bu yalnızlık aylarında
Gecikmiş... İnce... Güzel ve uzak...
Biraz da kendime istemiştim
Sevgi adına

Şükrü Erbaş

3 Şubat 2012 Cuma

Göz Kırpması

Gözlerimi kapattığımda aşıyorum sınırları;
Diyorum,

Faydasız onca şey yapıyorken, faydasız şeyler söylemeye neden devam etmeyelim?
Geçmişi özlediğimizi neden itiraf etmeyelim?
Unutmadığımız şeyler yüzünden acı çekerken, neden unutmuş gibi davranalım?
Umarsız, kaygısız hatta mutluymuş gibi olalım, neden?
İçin için nefret söylemleri biriktirdiğimiz, kızdığımız, arkasından esip gürlediğimiz adamlarla karşılaşınca hiç birini söyleyemeyeceğimizi neden kabul etmeyelim?
Özlemle yüzüne bakarken gülümsemekten kendimizi alamayacağımızı neden inkar edelim?
Sonra eve gelince, İsmet Özel'i açıp, "Celladıma gülümserken" şiirini dönüp dönüp okuduğumuzu neden unutalım?
Biçilen kısa zamanlarımızı neden hasretlere ve kederlere teslim edelim, gidip söylemeyelim, içimizi dökmeyelim?
Neden, ne derse desin, ne yaparsa yapsın'ları göze alacak kadar cesur olmayalım?
Özledim seni demek, özlemekten daha mı zor?

Ve gözlerimi açtığımda tekrar görüyorum sınırları
Ve gözlerimi açtığımda, yeniden hapsoluyorum.
Diyorum,
Her söylenen sözün bir bedeli vardır. Sonunu düşünmeden kurduğumuz cümlelerin sonucuna katlanmaya mahkumuz.
Sözler, kapılar açar kapılar kapatır. Ve bir kapıyı kapattıysan, bir daha asla açmaya çalışma,
Çünkü artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz...

(Belki eskisinden daha güzel olur (kim bilir)... )