Hakkımda

8 Ocak 2012 Pazar

Vefasızın tekiyim ben!

Bu kez vefa üzerine yazacağım. Vefa dedi, 21 yıl önce bugün doğan bir arkadaşım, çok sevdiğinin bugün onu hatırlamaması üzerine.
Düşündüm, muhtemelen hatırlamıştır ama bunu karşısındakine aksettirmemiştir. Ben olsaydım ne yapardım, belki de aynısını...
Bana yapılsaydı ne hissederdim, muhtemelen aynısını...


Önemli bir gününmde eski bir dostum, eskiden sevdiğim, (hala sevdiğim fakat görüşmediğim) birileri beni kutlamasaydı, evet üzülürdüm. Geçmiş güzel günlere bir vefasızlık olabileceğini de düşünürdüm muhtemelen arkadaşım gibi, ama ben asıl vefasızlığın, bir yabancıya gönderilirmiş gibi soğuk, ruhsuz ve de samimiyetsiz bir mesajla olduğunu düşünürüm. Böyle bir mesajı almaktansa bütün gün beklemeyi tercih ederim.
Zira ona da anlattım, "Bir kurban bayramı sabahıydı..." diye başlayan, konuya paralel bir anımı.


Ben de elbette vefasızlık etmek istemem, mutlu günlerinde kutlamak, acı günlerinde destek olmak isterim ben de.
Fakat sözlerimin karşımdaki için bir önemi yoksa diye, desteğimin hiç bir ifadesi yoksa diye, gereksizse diye susmayı tercih ederim. Karşımdakini önemsiz dileklerimle oyalamaktan tereddüt ederim. Sükût ederim...
Durum böyle, vefasız değilim...
Bu yüzden sadece hatırlar, aklımdan geçirir ve kendi kendime "Doğum günün kutlu olsun" derim.
Hatta, "İyi ki doğmuşsun" bile derim, hiç kimseye demediğim kadar içten; ama içimden...


"Her şey hatırımızdadır, susuyorsak kederimizden.."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İSMİNİZİ YAZINIZ.
BU ÖNEMLİ.