Bana bir kez gülümseseydin, belki ben bir kuş olurdum
Sessiz ve sadık, hep yanında dururdum.
Ne kadar uzağa gidersen git,
Ülkeler sınır olamazdı.
Ne söylersen söyle, artık beni kıramazdı
Gökyüzü neden sever kuşları?
Kuşlar nasıl da süsler baharları...
Sen bana bir kez gülümseseydin, ben güzel olurdum
Yeniden seni görürdüm aynalarda
Bütün kötülükler unutulurdu, yaşamak anlamlı olurdu.
Uçmak imkanlı olurdu.
Alır başımı yanına gelirdim,
Kendimi siper ederdim, hasımım olurdu hüzün,
Asılmasın diye bir daha yüzün.
Sen bana gülümseseydin, bana bir umut olurdu
Bağışlanmaya dair...
Taptaze bir nefes olurdu hayata.
Çocuklar hiç ağlamazdı bir daha.
Sıcacık bir kan yürürdü gözlerinden yüreğime
Her gülüşün ayrı yaşamak umudu verirdi ellerime.
Sen, o gün, orda gülümseseydin bana bir kere,
Belki şimdi yanında olurdum.
Üsküdar'da olurduk, ya da İstiklal'de
Vapura binerdik, martı olurduk belki de...
Sen bana bir kez gülümseseydin sadece,
Ben şair olurdum.
her göz kırpışın taptaze bir mısra olurdu içimde
Her nefes alışında kalbim dururdu.
Baktım gözlerinin ta içine, gülümesemedin bir kere
Baktım ki gözlerinin çocukluğu yok artık,
gülümsemedin diye bütün kapılar yüzüme kapanmış
Bilemedim...
Hayal kurmanın da mı zamanı varmış?
Çilekeş ömrümün bahar ayları
YanıtlaSilZemheri kışına benziyor şimdi
Nakışı pareli gönul sarayı
Temelden temelden sızlıyor şimdi
Çırpına cırpına dört beş yılda
Kuru candan başka ne kaldı elde
Bülbül yas bürünmüş,gül kara yelde
Cennet bahçesini özlüyor şimdi
Söyleyin Hurman'a coşup çağlaya
Şimdi bu yaramı kimler dağlaya
Çağırın anamı çenem bağlaya
Beni toprak gözluyor şimdi
Eğri büğrü bakar oldum
YanıtlaSilŞaşkın oldum, sakar oldum
İkide bir yüreğimi dağa taşa diker oldum
Şunca yıldır karanlıkta göz kırpmaktan bıkar oldum